Ana Sayfa Eğitim Gündemi Çocukların Eğitim Süreçleri Ve Ebeveynler

Çocukların Eğitim Süreçleri Ve Ebeveynler

0
cocuklarin Egitim Surecleri Ve Ebeveynler

Çocuklarınızın eğitim süreçlerinde onların yeteneklerine göre mi kendi hayallerinize göre mi hareket ediyorsunuz?

Yetenek; bireyin anlama ve yapabilme niteliği, sürekli yaşadığı duygu, düşünce ve davranışları üretici bir şekilde hayatının her alanına uygulayabilme becerisidir. Aynı zamanda yetenek belli bir alanda normal düzeyin üstünde ancak henüz tam olarak gelişmemiş özellikler bütünü olarak ele alınmaktadır. Yeteneğin aynı zamanda zekâ ile oldukça yakın ilişkisinin bulunduğu, Dünyayı keşfetmeye daha doğduğu ilk anda başlayan, meraklı, muzip, bıcır bıcır ve aklı diğer insanlara göre daha hızlı işleyen küçük birer kaşif olan çocuklarda özel olarak dikkat edilmesi gereken bir konu olduğu düşünülmektedir.

Her çocuğun dünyaya kendine has, özel birçok yetenek ve beceriler ile geldiği düşünülürse, çocuğun hayatına büyük anlamda yön veren bu beceri ve yeteneklerin özellikle başta ailenin yönlendirmesi ile olmakla birlikte, çevrenin ve toplumunda desteğiyle de şekillendirilmesi beklenmektedir. Ebeveynlerin ve eğitimcilerin onlar hakkında bilmesi gereken en önemli nokta ise; hiçbirinin yeteneksiz olmadığı ve potansiyeli keşfedilmemiş yavruların da olduğu gerçeğini kabul etmesidir. Potansiyellerini rahatlıkla bulabilecekleri, kendilerini geliştirebilecekleri alanı bulmanın çok zor olmadığını bilmek hareket esnekliği sağlamaktadır bu konuda ilgililere…

Şimdi, herkesi kendi çocukluk evresine doğru şöyle bir geziye çıkaralım. Nelerin olmasını isterdiniz siz büyürken size sunulan seçenekler arasında? Kendiniz mi seçtiniz tüm hobilerinizi, farklı ve başarılı olduğunuz konularda yeterince destek aldınız mı önce ailenizden sonra çevrenizden? Peki cesaret etme noktasında ne kadar özgürdünüz? Çocukluk döneminin hayatın mihenk taşı  bir dönem olduğunu biliyoruz. Çocukluğunuzdan itibaren kendinizi rahatlıkla ifade edebilmişseniz, her ne olursa olsun kendinize güvenerek yaptığınız herşeyi sahiplendiğiniz öngörüsünde bulunmak mümkündür sizin için ama her çocuk bu kadar şanslı olmadığı için nereye baktığı farkedilen, nelerin dikkatini çektiğini itinayla ama ona çaktırmadan gözetleyen, onları mutlu eden detaylara ışık tutan ebeveynleri ve eğitmenleri olan çocukların geleceğin bilim adamı, ressamı, müzisyeni olduğu bir dünyadan bahsetmek gerekiyor bu aşamada.

Böyle bir dünyada neleri aşkla takip ettiğini bulduğunuz çocuğunuz için şimdi ne yapmalısınız sizce?

Pek tabii ki ilgi alanına giren konuya uygun araçları imkanlarınız doğrultusunda temin etmeye geldi sıra. Bir çocuk uzayla, gezegenlerle, güneş sistemiyle, gökyüzüyle haşır neşir oluyorsa hadi ona bir teleskop alın. Bakın nasıl daha çok araştırma yapmaya başlıyor? Nasıl kendini o konuda geliştirmek ve daha fazla bilgi sahibi olmak için gecesini gündüzüne katıyor? Kulak kabarttığı müziklerde tempo tutmaya başlayan, sesiyle o şarkıya eşlik eden, notaları hızla ezberleyen ve gündemi o konu ile ilgili sıkı sıkıya takip eden bir yavrunun ihtiyacı olan şey nedir sizce? Tabii ki hangi müzik türüne ilgisi varsa o türe uygun bir müzik aleti ile haşır neşir olmasını sağlamak, çocukta müthiş değişimlere sebep olacaktır.

Zamanla etraftaki her olaya dahil olmaya yeltenen, çevresindeki her canlıyı gerek zihinsel gerek duygusal boyutta anlamlandırmaya çalışan, dürtüleri ve heyecanları ile içinden taşan enerjisini bir yöne akıtmanın tatminini yaşamak için uğraşan çocukların yanısıra; içekapanık, herhangi bir alana eğilimi olmayan, algı seviyesi düşük ve hayata karşı isteksiz çocukların da olabileceğini de gözardı etmemek gerekir. Hiçbir çocuğun yetenekleri ile ön plana çıkması ya da bir yetisi olmadığı için silik sönük bırakılması tercih edilmemelidir. Yaradılışa müdahale edilemeyeceğine göre, kimsenin var olmaktan daha kıymetli bir ayrıcalığı olmadığını çocuklara da aşılayarak onların da yetişmesini sağlamaya gayret edilmelidir.

Okul öncesi yılların duyumsal teşvik, genel gelişme, keşif ve deneyim kazanma dönemi olduğu ve bu dönemde ebeveynlerin başlıca görevinin çocuklarına geniş ölçüde sosyal, eğitimsel, fiziksel ve ahlaki deneyim kazandırmak olması gerektiğine inanıldığı için ilkokul çağlarına gelindiğinde, yeteneği tek bir alanda değil birçok alanda değerlendirmenin üzerinde durulduğu görülmektedir. Son zamanlarda, anne ve babaların çocuklarının yeteneklerini desteklemek konusundaki isteklerinin artmış olması, yeteneği yukarıda da anlattığımız gibi desteklemek için sağlanan imkanların dışında ayrıca zekânında bu demde ele alınması doğru mudur sorusunu sormak gerekir.

Yakın bir zamana kadar zekâya ilişkin olarak geliştirilen geleneksel yapıda ” IQ” düşünme tarzı hâkimdi. IQ bir bireyin zeki olup olmaması konusunda tek belirleyici olarak ele alınıyordu. Anne ve babaların çocuklarının gelişimleri ile ilgili olarak en çok zekâ düzeyleri ile ilgilenmesinin aksine, Howard Gardner adlı araştırmacı; geleneksel anlayışı eleştirerek zekânın tek bir faktör ile açıklanamayacak kadar çok sayıda yetenekleri içerdiğini ileri sürmektedir. Gardner, zekâyı, bir kişinin bir veya birden fazla kültürde değer bulan bir ürün ortaya koyabilme kapasitesi, gerçek hayatta karşılaştığı problemlere etkili ve verimli çözümler üretebilme becerisi ve çözüme kavuşturulması gereken yeni veya karmaşık yapılı problemleri keşfetme yeteneği olarak tanımlamıştır. Dolayısıyla Gardner, “Çoklu Zekâ Teorisi” ile zekâ konusuna daha geniş bir görüş açısı kazandırarak insanların farklı şekillerde sahip oldukları yetenekleri ve potansiyelleri veya kabiliyetleri ” zekâ alanları” olarak adlandırdı. Zamanla her bireyin farklı yetenek alanları olduğu ve bu alanların tek bir ölçümle değerlendirilmesinin mümkün olamayacağı keşfedildi. Tüm bu nedenlerden dolayı çocukların yetenek alanlarının farkında olmak, hem onlardan beklentilerin daha gerçekçi olması hem de onların ilerideki yaşamlarını daha iyi yönlendirmek açısından büyük bir öneme sahiptir ve yaşamdaki başarı ve bireysel haz ve mutluluk, zihin yapıları ve yetenekleri ile hayatındaki uğraşıları arasında yeterli bir eşleşme olmasına bağlıdır.

Bundan sonra mental ve duygusal farklılıklar babında çocukların nasıl farklılıklar gösterdiğine değinmek, onlara kendi hassas terazi dengelerinde nasıl yardımcı olunacağı hakkında ufak dipnotlar geçmek ve ardından da tüm bu çabaların bireyin salt kendi özbenliği ve mutluluğu için faydalı olması için gerekli olduğuna parmak basarak akışı devam ettirmenin doğru olduğunu düşünüyorum.

Çocuğun sözel/dil yeteneği ve zekâsı arasındaki ilişki kuvvetli ise, yazma kabiliyetinin yanısıra isim, yer, tarih gibi ayrıntıları da daha iyi hatırlayan bireyler olurlar. Yaşlarına göre iyi bir kelime haznesine sahip olmanın yanında tekerlemeleri, anlamsız ritimleri ve kelime oyunlarını çok severler. Başkaları ile yüksek düzeyde sözel iletişime girebilirler ve kitap okumayı çok severler. Öğrendiği yeni kelimeleri anlamlarına uygun olarak konuşma ve yazı dilinde kullanırlar. Dinleyerek öğrenmeyi severler.

Bu yönden baskın bir yeteneği varsa evladınızın ebeveyn olarak bu alanda çocuklarınızı nasıl destekleyebileceğiniz hakkında birkaç başlığa göz atın derim. Her gün yeni ve ilginç bir kelimenin anlamını öğrenerek bu kelimeleri kullanması konusunda çocuğunuza model olabilirsiniz. Hoşlanabileceği bir hikâyeyi okuyarak sonunu onun getirmesini ve çocuğunuzdan bu hikayeyi anlatmasını isteyebilirsiniz. Evinizin içinde ya da gündelik yaşam alanınızda onun seviyesine de uygun olabilecek konuları tartışabilir, bu konuda yorum yapmasını sağlayarak onu destekleyebilirsiniz. Günlük basit sorunlar hakkında paylaşımda bulunulabilir, yaşanan problemlerle ilgili çözümler üzerine çocuğunuzla sohbet edilebilirsiniz. Yaşına uygun bir dergiye abone olarak, oradaki bir konu ile ilgili olarak düşüncelerini bir deftere not etmesini ve bu konusunu sizinle paylaşmasını, konuyu tartışmasını isteyebilirsiniz.

Şayet çocuğunuzun mantıksal- matematiksel yeteneği baskın ise,

sayılarla çalışmayı ve hesaplama yapmayı çok sevdikleri, matematik dersini ve matematiksel hesaplama oyunlarını, bilgisayarı ve bilgisayar oyunlarını sevdikleri, Fen Bilgisi derslerinde deney yapmaktan ve yeni şeyler denemekten hoşlandıkları, mantık bulmacaları çözdükleri, satranç ve çeşitli stratejik oyunlar oynamayı tercih ettikleri, makinelerin nasıl çalıştığını merak ettiği ve yaşıtlarına kıyasla soyut düşünebilme ve sebep- sonuç ilişkisi kurabilme kabiliyetleri çok gelişmiş olan bu çocukların, olayların oluşumu ve işleyişi hakkında çok soru sordukları görülür.

Bu çocuklara, bilimsel dergiler okuması ve belgesel kanallarını izlemesi konusunda yönlendirmeler yapmak, gündelik yaşam içerisinde neden sonuç ilişkilerini sorgulayıcı sohbet etmek, zihinsel performansı destekleyebilecek aktivite ve oyunlar (sudoku, satranç, dama, zekâ oyunları kitapları) oynamak ve zihinsel işlem yapabilme konusunda onu desteklemek mümkündür.

Çocukların bazıları da görsel- uzaysal yeteneğe sahiptir

Onlar renklere karşı çok hassas ve duyarlıdırlar. Sanat içerikli etkinlikleri çok sever. Yaşına göre yüksek düzeyde beceri gerektiren resimleri çizebilirler. Haritaları, çizelgeleri, diyagramları veya tabloları sadece düz metinden oluşan yazılı materyallere kıyasla daha kolay okur ve anlarlar. Arkadaşlarına oranla daha çok hayal kurarlar. Filmleri, slaytları ve benzeri diğer görsel sunuları izlemeyi severler. Yaşına göre ilginç üç boyutlu yapılar veya modeller oluştururlar. Okurken kelimelere oranla resimlerle daha rahat öğrenirler. Okuma materyallerine karalamalar yapabilirler. Varlıkların görsel imgelerini çok iyi ve net olarak anımsarlar.

Ebeveyn olarak bu alanda destek verebileceği konular ise, onlar ders çalışırken şekilleri ve resimleri kullanarak öğrenmelerini desteklemek, slaytlar hazırlamak, resim malzemeleri alarak onu motive etmek, görsel çalışmaların sergilendiği aktiviteler planlamak  (müze ve resim sergilerine geziler planlamak), onunla birlikte hayaller kurmak, hayaline dayalı bir konuda resim yapmasını istemek ve bu konuda onunla sohbet etmek, birlikte onun yaş düzeyine uygun olabilecek filmler izlemek, içinde görsel şekillerin bulunduğu kitaplar hediye etmektir.

Ya benim gibi müziğe ya da ritmik yeteneğe sahip olan çocukların özellikleri nasıldır?

Onlar şarkıların melodilerini çok iyi hatırlarlar ve güzel şarkı söyleyebilme yeteneğine sahiptirler. Bir müzik aletini çok iyi çalar ya da çalmayı isterler ve müzik dersini çok severler. Bir şarkı duyduğunda farkında olmadan ona eşlik edebilirler. Konuşurken veya hareket ederken elleri, ayakları ile ritim tutarlar. Bu davranışı ders çalışırken de sergileyebilirler. Farkında olmadan kendi kendine şarkı mırıldanabilirler. Ders çalışırken veya bir şey öğrenirken müzik dinlemekten çok hoşlanır.

Ebeveynler ve eğitimciler bu alanda yetenekli olan çocukları nasıl destekleyebilirler?

Basit bir şarkı bestelemesi konusunda onu teşvik etmek, duygularına göre şarkılar dinlemesini sağlamak konusunda onu desteklemek (çok öfkeli olduğunda onu sakinleştirebilecek bir müzik dinletmek), derslerde bazı çalışmaları ezberleyebilmesi için ritimleri kullanmak (hem süreci daha eğlenceli hale getirilir hem de öğrenilen bilginin kolay unutulması engellenmiş olur) gerekebilir.

Bedensel – Kinestetik yeteneği olan öğrenciler,

fiziksel olarak yerinde duramayan bir yapıya sahiptirler ve onlar bir veya birden fazla sportif faaliyette başarılıdırlar. Fiziksel hareketleri yapmayı çok severler. Bir yerde uzun süre kaldığında hareket etmeye veya kımıldanmaya başlarlar. Başkalarının jest, mimik ve yüz hareketlerini kolaylıkla taklit edebilirler. Gördüğü bir nesneyi dokunarak inceleme ve analiz etme eğilimindedirler. El becerisi gerektiren etkinliklerde çok başarılıdırlar. Çamurla oynamayı, yontmayı veya diğer devinimsel nitelikteki etkinliklere katılmayı severler. Bir şeyi parçalarına ayırmayı ve tekrar birleştirmeyi severler. Bir şeyi en iyi yaparak ve yaşayarak öğrenirler.

Yine böyle bir yetenek grubuna giren çocukların ebeveyn/eğitimci tarafından destekleneceği alanları örneklendirmek gerekirse; çocuğu halk dansı, koşma, yüzme, yürüme gibi fiziksel aktivitelere katılması konusunda ve güncel olayları mimikler ve hareketler ile anlatması konusunda onu teşvik etmek, evde sessiz sinema oyunları düzenlemek veya yaratıcı drama etkinliklerine katılmasını sağlamak sayılabilir. Bu çocuklara günümüzde çok yaygın bir sınıflandırma adı kullanılmakta ve ‘’hiperaktif’’ olarak nitelendirilen çocukların enerjisini tüketmeden keyifle belli bir yoğunlaşma noktasına getirmek mümkün olmaktadır.

İçsel yeteneği olan çocuklar,

genelde bağımsız olma eğilimindedirler. Yalnız oynamaya veya ders çalışılmaya bırakıldıklarında daha başarılıdırlar. Kendilerine güvenleri ve saygıları yüksektir. Yaptığı işin bilincindedirler ve başkalarına çok fazla akıl danışmayı sevmezler. Güçlü ve zayıf yanları hakkında gerçekçi bir görüşe sahiptirler. (Hayattaki başarılarından ve başarısızlıklarından ders almasını bilirler, kendileri için amaç ve hedef belirleyebilirler.) Hakkında çok bahsetmediği en az bir ilgisi veya hobisi vardır. Duygularını, hislerini ve düşüncelerini açık ve net bir şekilde dile getirmekte zorlanmazlar.

Ebeveyn/eğitimci desteği; ben kimim, olumlu ve olumsuz özelliklerim neler gibi sorulara yönelik yazılar yazmalarını istemek, zaman zaman bu yazının üstünde değişiklikler yapması konusunda onu yönlendirmek, duygularını yoğunlaştırabileceği ve kendisini dinleyebileceği ortamlar konusunda destek vermek gibi başlıklarda değerlendirilebilir.

Sosyal yeteneği olan çocuklara göz atılacak olursa,

onların akranlarıyla sosyalleşmeyi çok sevdikleri ve grup içerisinde genel olarak lider görünümünde oldukları, problemi olan arkadaşlarına destek olma konusunda hevesli, tek başına kaldıklarında problemlerle baş edebilme potansiyellerinin yüksek olduğu, başkaları ile birlikte ders çalışmayı veya oyun oynamayı sevdikleri, bir şeyi başkalarıyla işbirliği yaparak, onlarla paylaşarak ve onlara öğreterek öğrenmeyi sevdikleri, kendisi dışındaki kişileri de önemsedikleri, onlara selam verdikleri ve hatırlarını sordukları, empati yeteneklerinin oldukça iyi olduğu görülür.

Bu alanda yetenekli olan çocukların ebeveyn desteği, takım çalışmasına yönlendirmek, kişiler arası iletişim becerilerini güçlendirmek, konuşmadan iletişim kurma oyunları (mimikler ile duyguları anlamaya veya düşünceleri tahmin etme oyunları) oynamak, sorumluluk çalışmalarına katılmaları konusunda teşvik etmek konularında olabilir.

Doğa yeteneği olan çocuklar,

doğaya, hayvanat bahçelerine veya tarihsel müzelere olan gezileri çok severler. Doğa ile ilgili konuları işlerken keyif alırlar ve doğa projelerinin içerisinde olmaktan mutlu olurlar. Evdeki veya sınıftaki çiçeklerin bakımını rahatlıkla ve severek üstlenebilirler. Çevre bilinçleri oldukça yüksektir.

Ebeveyn desteği, onlarla doğa ile ilgili aktivitelere birlikte katılmak (hem birlikte vakit geçirmek hem de onunla zaman geçirmek adına ağaç dikmeye gitmek, hayvanat bahçesi, botanik bahçesi gibi yerleri birlikte gezmek), ev içerisindeki canlıların bakımı konusunda ona sorumluluklar vermek gibi detaylarla mümkün kılınabilir.

Beceri ve yeteneklerle ilgili anne ve babalar için en önemli konuya gelecek olursak ki bence çocuk yetiştirmenin en hassas noktası budur; onların gelişim dönemleri hakkında bilgi sahibi olmanın önemini bilin ancak onların yeteneklerinin kullanımının yaş dönemi özelliklerine göre değiştiğini unutmayın. Yapılan araştırmalarda anaokulundan ilköğretim 3. sınıfa kadar öğrencilerin dilsel zekâ alanlarını daha çok kullandıkları gözlemlenirken mantıksal ve matematiksel zekânın 4. sınıfa doğru daha fazla kullanıldığı, görsel uzaysal ve bedensel zekânın da bu dönemde daha çok kullanıldığı belirlenmiştir. Bu bilgi doğrultusunda hareket ederek çocuğunuzu hiçbir zaman kardeşi veya başka bir arkadaşı ile kıyaslamayın. Her çocuğun geliştirilebilecek bir yeteneğinin olduğunu sıklıkla hatırlayarak çocukların model alarak öğrendiklerini, onlara rehber olup örnek olmaya çalışmanın doğru olduğunu ancak kendi hayallerinizi onların gerçekleştirmeleri için zorlamanın çok yanlış olduğunu hep aklınızın bir köşesinde tutun.

Kendi beklentileriniz konusunda ne hissettiğinizi belirleyin ve sakın zaaflarınızın, ezikliklerinizin ve gelecek kaygılarınızın onların üzerinde tatmin edilmesine müsaade etmeyin. Çocuğunuzun hangi alanda ya da alanlarda yetenekli olduğunu anlamak ve keşfetmek için gerekli bilgiler, yönlendirmeler konusunda profesyonel kişilerden bilgi almaya gayret edin. Sanatsal bir alanla (spor, müzik, resim vs) ilgili olarak herhangi bir yetenek gözlemliyorsanız da bu konuda bir kursa gitmesi konusunda onu destekleyin. Okulunda varsa kulüp seçimlerinde bu detayı göz önünde bulundurun. Herhangi bir etkinliğe devam edilmesi durumunda etkinliğin ne kadar süreceği konusunda onu bilgilendirin ve ona bir deneme süresi verin. Birden çok etkinlikle onu baş başa bırakmak yerine deneyerek o branşta ilerlemesine çalışın.

Benim bireysel olarak kızgınlığıma parmak basarak konuyu bağlamak istiyorum. Anne babalar kimi zaman çocuklarının içine girdiği tüm alanlarda başarılı ya da yetenekli olmasını bekliyorlar ve bu süreçte her alanda yetenekli çocuk yetiştirmenin değil, onların mutluluğuna önem vermeleri gerektiğini unutuyorlar. Hepimizin parmak izi nasıl birbirinden farklı ise, yetenek ve becerilerimizin de aynı oranda farklılık gösterebildiğini ve mükemmeliyetçi davranmaktansa, yaptığı herşey için ona zaman tanımak konusunda esnek ve yapıcı olmayı seçmenin aile içi ilişkileri de etkilediğinin bilincinde davranışlar sergilemeyi tercih etmelerini önemle vurgulamak istiyorum.

Birey olarak dünyaya ayrı bir benlikle gelen çocukların seçim şanslarının hep kendi ellerinde kalması, özünde insan olmanın ve gelip geçici dahi olsa yetilerinin değil ruhunun kıymetini bilerek yaşayan çocukların çoğalması ümidiyle,

sağlıkla kalın.

Arsal ŞEN
Arsal ŞEN

Twitter

Instagram

Arsalsen.com